Eyfel Kulesi Hakkında Ne Biliyoruz?

Eyfel Kulesi hakkında bildiğimiz ve bilmediğimiz onlarca bilgi olduğu kesin! Bunlardan birkaçının beni fazlasıyla şaşırttığını söylemeden geçemeyeceğim. Bilgilerin beni şaşırttığı kadar, bu bilgileri nasıl öğrendiğim de ilgi çekici. Size bu bilgilerden bahsetmeden önce sizi bir konuda uyarmalıyım. Hani lafı dolandırmadan anlatacağım derler ya, ben tam tersine lafı öylesine dolandıracağım ki “yanlış yazıya mı geldik lan acaba?”, “neyin kafasını yaşıyor bu çocuk?” diye düşüneceksiniz. 🙂

Başlıyorum, hazır olun. 🙂

Geçen dönem öğrenci değişim programı ile yaklaşık 5 ay Tallinn,Estonya’da kaldım. Çok enerjik ve eğlenceli bir Erasmus ekibimiz vardı. Muhtemelen çoğu Erasmus ekibi gibi 🙂 Küçük şehirlerde Erasmus geçiren arkadaşlar varsa beni daha iyi anlayacaklardır. 30-40 kişilik bir gruba sahiptik, deyim yerindeyse yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu… Şehir de küçük olunca her günü beraber geçirmek çok daha kolaydı. Bu 30 kişinin yaklaşık 15’i Fransızdı. Fransızlar İngilizce konuştuklarında aksanlarını ayırt etmek çok basittir. Ancak aksanı ilk defa duyduğunuzda anlamak için zamana ihtiyacınız vardır. Bu nedenle ilk günlerim kendimi Fransız aksanını anlamaya adamakla geçti. 🙂 Ancak Fransız aksanı hoşuma gittiği için alışmak çok zor olmadı. Tabii ki, onlarla çok zaman geçirdikten sonra birçok yeni kelime ve cümle öğrenmeye başladım. Güldük, eğlendik ve videolar çektik. Belki de şu an Fransa’da yutuplarda, vimeyolarda ünlü, komik bir genç olarak tarihin kirli sayfalarına ismimi yazıyorumdur, kim bilir…

Bu dönem içerisinde, komik, eğlenceli derken “it’s funny” yerine “it’s fönny” diyen fransız kız arkadaşlarım ve bana Fransızca çok güzel, çok seksi kız demeyi öğretmeye çalışan kankilerim vardı. Bu yüzden çok seksi, güzel kız manasına gelen “avion de chasse” demeyi her gün denerdim, bu da argoda ilik gibi kız manasına geliyormuş, hahah. 🙂 Bir gün de çok yakın bir Fransız arkadaşımsa aksanıyla bizi Varşova’da bir savaş müzesinde gezinirken aniden bir şeyler anlatmaya başlayarak şaşırtmıştı. Bir şeyler söylüyordu ancak anlamıyorduk. Daha sonra anlıyorduk ki, silahlardan “gun” yerine “gön” diye bahsediyordu. Bu bizi hayretler içerisinde bırakıyor ve gülme krizlerine girmemizi sağlıyordu. 🙂 Bu arkadaşım Aurelian, nam-ı diğer “Ore”. Bu takma adı ona Erasmus hediyesi olarak bıraktık, sanırım halen kullanıyor. Neden böyle bir takma isim kullandığımız da malum. Fransızca bir şeyi telaffuz etmesi çok zor ve meşakkatli. Bununla ilgili bir anım da var; fesbuk üzerinden konuştuğumuz bir Fransız arkadaşım vardı. İsmi “Genest”, ilk konuştuğumda “ahh, sen Genest misin?” gibi bir yaklaşımım oldu. Aldığım cevapsa “hahah tabii ki Genest değil, Jöne” şeklindeydi.

Ana konudan çok uzaklaşacağımdan bahsetmiştim size. 🙂 Ancak bu kadar uzaklaşacağımı ben bile tahmin etmemiştim. Az kaldı, geldim sayılır Eyfel Kulesi’ne...

Her neyse, “Ore” ile bir gün konuşurken konu konuyu açıyor ve bir şekilde kendimizi “Expo Fuar’ından” konuşurken buluyoruz. (“exposition” kelimesinin kısaltılmışı, “dünya fuarı”) İzmirli olduğumdan “Expo”ya iki defa katıldığımızdan, ilkinde Milano’ya trajikomik bir biçimde kaybettiğimizden(ilk olarak kazandığımız açıklanmıştı, daha sonra kaybettiğimizi öğrenmiştik), ikincisinde ise finale dahi kalamadığımızdan bahsediyorum. Çok üzüldüğünü söylüyor ve Eyfel Kulesi’nin 1889 senesinde Paris’te gerçekleşen “Expo Fuarı” için yapıldığını söylüyor.

Şaşırıyorum…

Keşke siz de Expo’yu kazanabilseydiniz siz de büyük yatırımlar yapıp bir Eyfel Kulesi dikebilirdiniz diye sözlerine ekliyor. Gülüyorum ve belki de diyorum. Aslında içimden “hahah tabii kesin yapardık” diyorum sadece. Hani kendinizde bir özellik olur da siz kendinize söyleyebilirsiniz ancak başkasının söylemesi kesinlikle hoşunuza gitmez. Eğer duyarsanız hakaret gibi hissedersiniz, kızarsınız. O yüzden ülkemin bunu yapacağına dair bir umudum olmadığı halde açık etmiyorum. 🙂 Tabii en güzeli umudumu yitirmemem… Kim bilir belki daha iyilerini yaparız.

Eyfel Kulesi’nin “Expo Fuarı” için yapılmasının dışında da ilginç bilgiler var, gelin bir göz atalım bunlara…

Eyfel Kulesi Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

• 1889 yılında inşa edilen Eyfel Kulesi’nin 20 sene sonra kaldırılması gerekiyordu aslında. Bu da 1909 senesine tekabül ediyor. Ancak daha sonra Fransız ordusu radyo yayını ve iletişim konusunda bu kuleyi kullanma kararı alıyor. Ayrıca 1.Dünya Savaşı’nda da kablosuz olarak mesaj iletmek için kullanılıyor.
• 324 metre uzunluğunda, lakabı demir bayan(the iron lady) olan Eyfel Kulesi 1930 yılına kadar insan yapımı olan en uzun yapıydı.
• 10,000 ton ağırlığında olan Eyfel Kulesi ismini kuleyi inşa eden mühendislik firmasının başındaki Gustave Eiffel’den almaktadır.

[tg_social_share]