Bir klişe vardır ya bilirsiniz.
Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?
Korkmanıza gerek yok, bu klişeye bir yanıt verip başlamayacağım yazıma. 🙂 Zaten daha önce bu soruya Hürriyet Kampüs ile yaptığım röportajda cevap vermiştim.
İkisinin birlikte yapılması gerektiğine inanan ve bunu söyleyen biri olarak, okuma ve seyahat tutkusu size “Kim 1 Milyon İster?” yarışmasında 60.000 TL kazandırabilirdi.
Her yazımda, ne zamandır yazmak istediğim ama bir türlü fırsat bulamadığım diye bir başlangıç yapıyorum. “Öh, gına geldi Burakçım, şeysini çıkarttın artık sende” diyebilirsiniz, haklısınız! Yorum olarak yazsanız bile yayınlayacağım, söz! 😀
Ama gerçekten Singapur’da sakız çiğnemek gibi kimseye zararı olmayan bir şeyin neden yasaklandığını yazmak istiyordum!
Tekrardan soruya dönmek gerekirse:
Cevap Singapur, tabii ki. İlginçlikler ve kurallar ülkesi diye söylemiştim daha önceki yazılarımda da.
Singapur, dünya üzerinde birçok özelliği ile son senelerde oldukça popüler olan bir şehir devleti. Kusursuz temizliği ve düşük suç oranları Singapur’un uluslararası kazandığı şöhretlerden en önemlileri. Suç oranlarıyla ilgili farkındalığı arttırmak ve bunu sıfıra indirmek için Singapur Devleti’nin yaptığı ve şehrin her noktasına yerleştirdiği müthiş afişlerden birini göstermek istiyorum size.
Düşük suç oranı demek suç yok demek değildir!
Tabii, Singapur’un suç oranları konusunda çok hassas olduğunu söyledikten sonra cezalar konusunda da meşhur bir ülke olduğundan bahsetmek absürd kaçmaz!
Singapur’a gittiğinizde asansöre işemediğinizden emin olun, size 1000 TL’ye patlayabilir. 🙂
Singapur, cezalar şehri!
Peki, Sakız Neden Yasak?
Gelelim sakızın neden yasak olduğuna. Singapur’un genel izahından sonra sakızın yasaklanması artık size çok da şaşırtıcı gelmiyordur diye düşünüyorum.
Singapur, yüzyıllarca özgürlüğünü çeşitli imparatorluklardan kazanmak için savaşmış bir ülke. İngiliz koloniliğinden tutun da, 2.Dünya Savaşı’nda Japonya’nın istilasına uğrayan ve daha sonra Malezya’nın boyunduruğu altında yaşayan Singapur oldukça zor günler geçirmiş sanatsever dostlarım.
Hal böyle olunca, mükemmeliyetçilik bir meziyet olmaktan çıkıp bir disiplin haline gelmiş Singapur’da.
Deniz ticaretindeki iyi konumu sayesinde güçlü bir üretim sanayisi kuran bu şehir devleti, 80’li yılların başında özellikle gençler arasında yayılan vandalizm (barbarlık) ile şehrin sokaklarında, kaldırımlarında, toplu ulaşım araçlarında ve diğer birçok yerinde temizlik ile ilgili sorunlar yaşamış.
Singapur’u bugünlere gelmesinde büyük emeği bulunan Başbakan Lee Kuan Yew da, 1983 senesinde ülkede sakızı yasaklamak için ilk öneri taslağını sunmuş ancak kabul edilmemiş. Daha sonra, 1987 senesinde ülkenin kalkınması ve ulaşımın gelişmesi için oluşturulan metro sistemi (MRT – Mass Rapid Transit) için $5 milyar harcanmış. Ancak, gençlerin yıkıcı eylemlerinin bir hedefi haline gelen metrolarda; tüm koltuklarda, tutunulan yerlerde ve hatta otomatik kapı sensörlerinde sakızların baş göstermesiyle başlıyor aslında bu sakız yasağı.
1992 senesinde Singapur’da sakız tamamen yasaklanıyor ve ciddi maddi ve fiziksel cezalar getiriliyor.
Komik bir olay da gelişiyor bu süreçte. BBC’den bir muhabirin “Böyle gaddar bir yasa insanların yaratıcılığını öldürebilir” diye söylemesi üzerine Başbakan LKY’da sert bir cevap veriyor ve aynen şöyle söylüyor:
Eğer ki sakız çiğneyemediğin için düşünemiyorsan, bir de muzu dene!
Ahah 🙂
Singapur’a Giderken Sakız Götürebilir Miyim?
Sanatsever dostlarım, 2004’te bir kısmı hafifletilen yasa ile, sadece tedavisel amaçlı ve reçeteli sakızların satın alımı ve kullanımı yasallaştırıldı Singapur’da. Bu da demek oluyor ki, sadece sağlık amacı ile reçeteli (kendinize kadar!) sakızı bu şehir devletine götürebilirsiniz. Aksi takdirde, sakız kaçakçılığı yaptığınızı düşünebilirler ve ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Ülkeye giriş – çıkış sırasında ne kadar rahat geçişler olsa da ben böyle bir riske girmenizi çok önermem. 🙂
Sevgiler,
Comments
Singapur'da Kesinlikle Görmeniz Gereken Mükemmel 11 Yer
October 2, 2016 at 10:00 pm[…] ki, Singapur’a gitmeden önce bilmeniz gereken $100,000’lık bir yasaktan bahsetmiştim. Gitmeden önce okumakta fayda var, üzülmenizi […]