TEMBELLİĞİN ÇÖZÜMLERİ / ÇÖZÜM 1: POMODORO TEKNİĞİ
Arkadaşlar tembellikten kırılmıyor muyuz?
Şahsen ben öyleyim!
Şimdi yalan söylemeye hiç gerek yok, millet olarak çok çalışkan olduğumuz da söylenemez. Herkesin bir yerde amacı, kısa yoldan para kazanmanın yollarını bulmak değil mi? Son dönemlerde çok popüler olan girişimcilik konusu da biraz öyle geliyor bana, en azından bizim milletimiz için. Girişimlerine kendilerini atamış, gerçekten dünyayı değiştirmek isteyenlerden bahsetmiyorum; onların sayısı oldukça az zaten! 🙂
Dışarıda arkadaşıyla kahve içerken “şu fikir benim de aklıma gelmişti, şunu yapsak ne para yaparız; satarız şirketi, hayatımız boyunca çalışmayız.” diyen girişimcilerden bahsediyorum! 🙂
Her neyse, kendi tembelliğime çözüm ararken kullandığım tekniklerden biri olan Pomodoro’yu anlatıyım size. Tembelliğe çözümünün yanı sıra sempatik bir isme de sahip olan bu teknik, Francesco Cirillo tarafından 1980’lerde geliştirilmiş.
Pomodoro tam olarak ne peki?
Herhangi bir şey üzerinde çalışırken odağınızı tam olarak sağlayıp zaman planlamasını iyi kurgulayabileceğimiz bir sistem Pomodoro. Süreç ise oldukça basit. Gün içinde bitirmeniz gereken her iş için kısa süreli çalışma seansları ve ardından sizi dinlendirecek küçük molaları sistematik halde kullanmanızı sağlıyor. Bu teknikte, 25 dakika boyunca çalışıp ardından 5 dakika süresince ara veriyorsunuz.
Bu 25 dakikalık sürecin ismi Pomodoro olarak geçiyor. Bu tekniğin mucidi Francesco’nun çalışırken kullandığı zamanlayıcı domates şeklinde olduğu için tekniğe İtalyanca domates anlamına gelen Pomodoro ismini vermiş. Dört Pomodoro’yu tamamladığınızda(100 dakika çalışma ve 15 dakika ara geçmiş olacak) ise 25-30 dakikalık uzun bir ara veriyorsunuz. Sonra tekrardan sürecin başına dönüyorsunuz.
Burada iki kritik nokta var; ilki 25 dakikalık çalışma sürelerinde yaptığınız işten başka hiçbir şeyle ilgilenmemeniz. Sosyal medyada birkaç fotoğrafa göz gezdirmek ya da Facebook’ta biraz gezinmek yok. Zaten zamanlayıcınızı 25 dakika yapıp çalışmaya başladığınızda ne kadar hızlı geçtiğini fark edeceksiniz. İkincisi de ara verdiğinizde yaptığınız işle ilgili hiçbir şey düşünmemeniz ve 25 dakika dolduğunda kesinlikle ara vermeniz.
Peki Pomodoro’yu hayatımda neden uygulamalıyım?
Eminim herkes benzer durumlar yaşıyordur. Bazen öyle günler oluyor ki, güne yapılacaklar listesinde milyonlarca maddeyle başlanıyor ve gün içinde hiçbir ilerleme kaydedilmiyor. Yapılacak işlerden veya projelerden birine başlayıp diğerine atlanıyor veya bambaşka bir şeyle bölünüyor tüm çalışma. En kötüsü de çalışmaya tam başlayıp dikkatin sosyal medyayla dağıldığı ve tekrar çalışma isteğinin kalmadığı anlar…
İşte tam bu durumlarda işe yarıyor Pomodoro. Sık aralıklarla verdiğiniz mini molalar yaptığınız işe tam odaklanabilmenizi ve zihninizin uzun süre taze kalmasını sağlıyor!
Pomodoro herkes için kullanışlı mı?
Bazen yapılan işler Pomodoro için uygun olmayabiliyor. Ama böyle zamanlarda da revize edilebilir bir uygulama. Eğer ki sizin yapacaklarınız uzun süre işinizin başında oturmayı gerektiriyorsa 25 dakika sizin için yeterli süre olmayabilir. Böyle durumlarda 25 dakikalık Pomodoro’ları daha uzun sürelere çıkarmak mantıklı olacaktır. Şahsen ben, 45 dakikalık Pomodoro’lar ile çalışıyorum, diğer türlü yapacaklarımı yapmak hiç mümkün olmuyor. Sayaç tutmam ve 45 dakikanın sonunda ara vereceğimi bilmem beni çalışırken motive ediyor.
Özellikle birkaç arkadaşla beraber çalıştığımız durumlarda sayaçı kurup pomodoro’ya göre molaları ayarlamak çok keyifli. Ancak şimdiden benden size bir tavsiye, bahsedeceğim durum yaşandığı için söylüyorum; kaypak arkadaşlarınız çalışma süresini veya molayı uzatmaya çalışabilir, onlara taviz vermeyin! 🙂
Sevgiler,
Pomodor’lu günler…